MANİSA Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürü Burak Aslay, kentte hem yüzey sularının hem de yer altı su kaynaklarının hızla tükendiğini belirterek, “Eskiden 40-50 metrelerde ulaştığımız suya artık 400-500 metrelerde ulaşıyoruz. Hatta 400- 500 metrelerde suya ulaşamadığımız yerler bile oluyor. Maalesef bugüne kadar 181 sondaj kuyumuz kurudu” dedi.
Tüm dünyada küresel ısınmaya bağlı olarak yaşanan iklim değişiklikleri, yağış rejimlerinin düzensizleşmesi ve çevre kirliliği hem yer altı hem de yüzey içme sularının hızla azalmasına neden oluyor. Düzensiz yağışlar sel ve baskınlara neden olurken, yer altı sularını beslemek yerine nehirler aracılığıyla denizlere karışıyor.
Manisa’da da bir zamanlar balıkçılık faaliyetlerinin yapıldığı bölgedeki en büyük göllerden olan ve neredeyse tamamen kuruyan Marmara Gölü’nün ardından Kütahya’dan doğup Ege Denizi’ne dökülen bölgenin en önemli nehirlerinden biri olan Gediz Nehri’nin de kuruduğunu dile getiren MASKİ Genel Müdürü Burak Aslay, Demirköprü Baraj Gölü’nde ise sadece canlı yaşamına izin verecek kadar su olduğunu ifade etti.
‘ÇOK YAKIN ZAMANDA SU KITLIĞI ÇEKEN ÜLKE KONUMUNA GELECEĞİZ’
Burak Aslay, özellikle tarımda vahşi sulamanın önüne geçilmesi gerektiğini belirterek, suların bilinçli ve tasarruflu kullanılmasının öneminden bahsetti. Türkiye’deki su kaynaklarının durumundan bahseden Aslay, “Ülkemiz herkesin düşündüğü gibi su zengini değil, maalesef su fakiri bir coğrafyada bulunmaktadır. Küresel ısınma ve buna bağlı olarak yaşadığımız iklim değişikliği su rezervlerimizi olumsuz yönde etkiledi. Yağışlar anlık ve yoğun gerçekleşiyor. Bu da su kaynaklarını beslemiyor ve sel gibi afetlere neden oluyor. Tabi buna bir de su kaynaklarının kirletilmesini yani çevre kirliliğini eklediğinizde çok yakın zamanda su kıtlığı çeken bir ülke konumuna geleceğiz” dedi.
‘181 SONDAJ KUYUMUZ KURUDU’
Artık suya ulaşmak için 500 metrelere kadar sondaj kuyusu açtıklarını anlatan Aslay, “Eskiden 40-50 metrelerde ulaştığımız suya artık 400-500 metrelerde ulaşıyoruz. Hatta 400-500 metrelerde suya ulaşamadığımız yerler bile oluyor. Maalesef bugüne kadar 181 sondaj kuyumuz kurudu. Mevcut sondajlarımızda da su seviyesi daha derinlere indiği için 11 kilometre uzunluğunda kolon borusu ilavesi yaptık. Su kaynaklarımız sınırsız değil. Suyumuzu, bilinçli ve tasarruflu kullanmalıyız. Su kaynaklarımızı kirletmemeliyiz. Tarımda vahşi sulamayı sonlandırmalıyız. İçme suyu ile tarımsal sulama yapmamalıyız. Aksi takdirde gelecekte bir damla içecek suya muhtaç olacağız” ifadelerini kullandı.
Yorum yaz